17 Temmuz 2012 Salı

21. SUTRA


NEKTAR DOLU BEDENİNİ BİR İĞNEYLE DEL, NAZİKÇE DELDİĞİN YERE GİR VE İÇSEL SAFLIĞA ERİŞ


Bedenin sadece bir beden değildir: O seninle doludur ve bu sen olan da nektardır. Bedenine bir iğne batır. Bedenine bir iğne batırdığında sana değil, sadece bedenine batacak. Ama sen kendine battığını sanıyorsun: Bu, acı hissetmenin sebebidir. Eğer kendini sana değil, sadece bedenine batırıldığına inandırabilirsen acı yerine mutluluk hissedeceksin. Bu bir iğneyle yapılmak zorunda değil; her gün yeterince şey oluyor ve bu durumlar meditasyonda kullanılabilir. Ama bir durum oluşturulabilir de. 
Bedenin herhangi bir yerinde bir acı var. Şimdi bir şey yap: Bedenin tamamını unut. Sadece acıyan yere yoğunlaş. Ve daha sonra o garip şey: Bedenin acıyan yeri küçülmeye başlıyor. İlk önce bacağın tamamıydı, daha sonra sadece diz... Ve sonuç olarak sadece iğne ucu kadar olunca ona bakmaya devam et ve birden o da kaybolacaktır ve sen bir mutluluk hissedeceksin. Acı yerine artık mutluluk dolusun.
Zaten acın varsa o zaman ilk önce onun tamamen yayılımına konsantre olmalısın; bir süre sonra acı yavaş yavaş, bir iğne ucu kadar küçülecektir. Yani iğneyle ilk önce beklemek gerekmiyor: Sen kendine bir iğne kullanabilirsin. İğneyi hassas olduğun bir yere koy.
Kendine daha dokunurken bile hissettiğin hassas bir nokta bul. Sonra iğneyi oraya batır ve batırmayla birlikte git: Önemli olan bu. Meditasyon bu: "Ve nazikçe, deldiğin yere gir." İğne tenine girerken ve sen acıyı hissederken sen içeriye giriyorsun. Acının sana geldiğini hissetme: Acıyı hissetme, onunla özdeşleşme. İğneyle içeriye gir, iğneyle batır.
Gözlerini yum, acıyı izle. Acı sana batınca batıran sen kendinsin.Ve iğne sana batarken ruhun kolaylıkla konsantre olabilir. Acının bu noktasından, yoğun acıdan faydalan ve onu izle:"... ve içsel sağlığa eriş." sözüyle anlatılmak istenen bu.
"Ve nazikçe, deldiğin yere gir." Eğer izleyerek birlikte gidebilirsen, teşhis edilmeden, uzaktan, acının sana değil bedenine battığını hissederek, bu arada sen sadece bir izleyicisin, o zaman içsel saflığa ulaşmış olacaksın. Senin suçsuzluğun sana açıklanacak. İlk defa kendinin beden olmadığını hissedeceksin. Ve beden olmadığını bir kere bilirsen, o zaman hayatın temelden değişmiş olur, çünkü hayatının tamamı bedeninin etrafında dönüyor. Beden olmadığını bir kere bildiğinde o zaman böyle yaşamaya devam edemezsin. Merkez eksik olacak! Eğer beden olmadığını bir bilirsen dünyanın tamamı yok olur. Onu artık tutamazsın. Ruhun yönettiği başka bir dünya yukarıya çıkar; dert ortaklığının, sevginin, güzelliğin, gerçeğin, iyiliğin, suçsuzluğun dünyası. Merkez yerleşti ve artık bedende değil. Bilinçte.

OSHO

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder